Güneşin buz
tuttuğu yerde bir alev görürsen bil ki o
yalnız senin için yanan kalbimdir.
O kadar güzelsin ki yüzüne bakamıyorum.
Titriyor ellerim, ellerini tutamıyorum.
Dolanıp sarasım geliyor saramıyorum.
Öylesine bağlanmışım ki sensiz duramıyorum.
Ya gözlerin aklımda
Yada aklım adında
Ya hayalin karşımda
Ya Sesin kulagımda
Ya ben çıldırıyorum
Yada çok seviyorum
Ya sevmek çok güzel
Yada sevilen çok özel..
Ask, gülü dikeniyle avuçlamaya benzer.
Ellerin kan içinde kalir ama dikenlerinden
hesabini, gülden soramazsin.
Önce düştüğümde kalkmayı, sonra aleve
dokunduğumda acıyı, sevmeyi öğrendim,
sevilmeyi her şeyi öğrendim de yalnız seni
unutmayı öğrenemedim!
Acı ve hüzün bir yıldız kadar uzak, mutluluk
gözbebeğin kadar yakın olsun. Umutların
gerçek, gerçeklerin mutluluk, mutlulukların
sonsuz olsun...
Bir an buruk bir acı saplanırsa yüreğine,
gözlerin zamansız takılırsa, kulakların
zamansız deli gibi çınlarsa bil ki bir
yerlerde özlemişsindir beni
Gençliğine güvenip erken derken belki elveda
bile diyemezsin giderken.
Bulutlara yükledim hasretimi, rüzgarlarla
yolladım sevgimi, yağmurlar yağdırdım
gözyaşlarımla küçük melekler gönderdim seni
öpmeye! Geldiler mi?
Nasıl ki uzaktaki yıldız parlak gelirse
insana, uzakta olduğun için tutkunum sana!
Sana yıldızlar kadar yakın olmak isterdim,
her baktığında beni görebilmen için, sana
bulutlar kadar yakın olmak isterdim,
üzüldüğünde gözyaşlarını yağmur olup
silebilmek iÇİN
Eğer gökyüzü bir parça kağıt, deniz bir şişe
mürekkep olsaydı yine de sana olan
duygularımı yazmaya yetmezdi. Seni o kadar
çok seviyorum ki...
Biliyorsun her gökkuşağının bittiği yerde
bir hazine saklanırmış. Gökkuşağını takip
ettim geçenlerde sende bitti... En değerli
hazinemsin benim, canımsın.
Yedi ayrı iklimden yedi çeşit arı getirseler
yedi çeşit arı yedi ayrı çiçeği dolaşsa yedi
ayrı çiçekten bal yapsa senin kadar tatlı
olamaz... |
|