Ödünç
güle güle gider, ağlaya ağlaya gelir.
İleride geri alınmak şartıyla verilen para, eşya
ya da herhangi bir mal her iki tarafı da mutlu
eder. Veren yardımcı olduğu, alan da ihtiyacını
gördüğü için sevinir. Ancak geri verme zamanı
gelince bu sevinç kaybolur. Çünkü çoklukla geri
ödeme ya çok geç yapılır, ya da ödünç olarak
verilen şeyin yıprandığı görülür. Bu durum ödünç
verenle, ödünç alanın arasını açar; dostlukları
bozup zedeler.
Öfkeyle kalkan, zararla (ziyanla) oturur.
Öfkesine kapılarak iş gören sonunda güç duruma
düşer. Çünkü öfkeli, kızgın, sinirli insan iyi
düşünemez, olup biteni iyi göremez, sonucu iyi
hesaplayamaz. Bu yüzden de yanlış iş yapar.
Öküze boynuzu yük değil.
İnsan, kendi yakınlarının işleri ile kendi
işlerini yük saymaz. Her ne kadar külfetmiş gibi
görünüyorlarsa da, aslında yaptığı işler kişinin
kendi yararınadır. Bk. “Koça boynuzu yük değil.”
Ölenle ölünmez.
Her canlının hayatı sona erer. Bu kaçınılmaz bir
sondur ve doğal karşılanmalıdır. Çünkü ölüme
çare bulunmaz. Bu bakımdan yakınını kaybeden bir
kimse, kendini tüketircesine üzülmemeli, sakin
olup dövünmeyi bırakmalıdır. Ne yaparsa yapsın,
ne kadar üzülürse üzülsün öleni geri
getiremeyecektir.
Ölmüş eşek, kurttan korkmaz.
Bazı sebeplerden ötürü çok sıkıntı ve acı çeken,
felâket üstüne felâket görüp zarara uğrayan,
kaybedecek bir şeyi kalmayan kimse, artık hiçbir
şeyden korkmaz; ne tehlikeye aldırır, ne de
tehdide.
Ölüm kalım (dirim) bizim için.
İnsan yaşadığı gibi her an ölebilir de. Bu
bakımdan öbür dünyayı da hesaba katmalı, ona
göre davranmalı, dinin buyruklarını yerine
getirmeli, bu dünyadaki işlerini de yarın
öleceğini düşünerek bir yola koymalı insan.
Ölüm ile öç alınmaz.
Düşmanlarının ölümünden sevinç duymak veya böyle
bir duyguya kapılmak insana yakışmaz.
Önce can, sonra canan.
İnsanlar bencil yaratıklardır. Can da
kıymetlidir. Kaybedilmesi göze alınamaz. Bu
bakımdan büyük fedakârlık gerektirecek konularda
önce kendilerini, sonra sevdiklerini ve
yakınlarını düşünür insanlar.
Önce düşün, sonra söyle.
Ağızdan çıkan sözü değiştirmek ya da geri almak
çok zordur. Sarf edilen bir söz insanı güç
durumda bırakabilir, zarara sokup pişman
edebilir. Bu sebeple bir sözü sarf etmeden önce
dikkatlice düşünmeli, ne getirip götüreceği
iyice tartılıp hesaplanmalıdır.
Öpülecek el ısırılmaz.
Saygı,
sevgi, bağlılık gösterilecek ve teşekkür
edilecek kimse incitilmemeli; sert ve kaba
davranışa muhatap kılınmamalıdır |
|