|
|
|
Ben ne zaman sevdimse, kuzeyden
vurdu sözlerimi ayaz. Tutuldum cümlelerimden. Kalemimde
inceden bir ağrı. Kağıtlar takatsiz, zarfların ağzı yumuk.
İsminin yerine koyduğum zamirler, müsteara bile dönüşememişken
yenildim mecaza. Ay dedimse sen, ceylan dedimse gözlerinin
karası. Deniz dediysem ayrılığın tam ortası.
Yetmezmiş gibi üstüme geldi hatasız teşbihler. “Sen gibi..”
oldu her şey. Nefes almak gibi oldu seni düşünmek.
Sıtma tuttu ruhumu. Hayalinin ateşi çıktı ve titredi işaret
sıfatları. “O kız” dedi öteden biri. Mef’uller hep bir ağızdan
haykırdı beriden: “ona..ona..ona..”. Fiili yola koştum
telaşla. Yoruldu ve sustu.
Ne zaman sevdimse ben, rutubete duran kalbimin duvarlarında
sızıntı, beynimi kemiren efkarımda kesif bir kıyamet provası…
Haniyse kar yağmayacak dağlarıma, yarılacak ortadan.
Gözlerimi saçının teline düşürdüğüm gün, mübalağa bıraktı er
meydanını. Gülbanklar değil, ümitsizliğimin salasıdır bu
okunan. Gitgide kararan yalnızlığıma sor uykunun ülkemden
hicretini.
Tarih düştüm almanaklara: “Günlerden berâat: Sahibini bulduğu
anda kaybeden aşkın sırra kadem basışı.” |
|
Komik yazılardan Sizin
için seçtiklerimiz |
|
|